İSKİTLER VE TOMRİS HATUN

Bu yazımda İskitlerin tarihine kısaca değineceğim. Bu tarihi yolculukta da Tomris Hatun’un başlattığı Antik Çağ’da en büyük savaşı ve nasıl başladığını anlatacağım.
İSKİTLERİN COĞRAFYASI

İskitler araştırmalara göre Asya’dan Karadeniz kıyılarına göç etmiş ve Kimmeryalıları sıkıştırarak Avrasya steplerine hakim olmuşlardır. Daha sonra bir kısmı Karadeniz’in kuzeyinde kalıp İskitya’yı kurmuş diğer kısmı ise Asya’ya akınlar düzenlemişlerdir. Yapılan araştırmalara göre İskit Krallığının sınırları Doğu Avrupa’dan Uzak Doğu’ya kadar uzanmaktadır.
İskit Krallığı ile ilgili en sağlam kayıtlar Yunan tarihçi Heredot’a dayanmaktadır. Bununla beraber dönemin Asur arşivlerinde de İskitlerden söz edilmektedir. Saka kelimesi ise Pers-Asur arşivlerine dayanmaktadır, keza Persler İskitleri “Saka” olarak isimlendirmişlerdir. Devlet ismi olarak ise Heredot, İskitlerden “Massagetler” diye bahsetmiştir.
İSKİT KÜLTÜRÜ

Heredot’a göre İskitlerin belirli bir şehirleri yoktu. Bu yüzden devasa yapılı surların ardında yaşamıyorlardı. Keçeden yapılmış büyük çadırları vardı ve bu çadırları at arabaları ile taşıyabiliyorlardı. Bu da bize topluluk kültürünün konar-göçerliğe dayandığını gösterir. Yerleşik yaşayan halklar olduğu gibi birçoğu göçebe yaşayıp hayvancılık ve madencilik ile uğraşıyorlardı. Arkeolojik buluntularda İskit kültürüne ait bir çok madeni esere rastlanmıştır. Heredot’a göre İskitler iyi gümüş işçiliği yapıyorlardı. Bunun yanında demircilikte de ustalaşmışlardı. Öyle ki yaptıkları ok ve kılıçları ihraç ediyorlardı. İskitler başta Yunanlılar olmak üzere batı Avrupa halklarıyla da ticaret yapıyorlardı. Özellikle Yunanlılarla uzun yıllar boyunca iyi ilişkiler kurmuşlardı. Keza Tarihçi Heredot’un ve Strabon’un eserlerinde İskitlerden övgüyle bahsetmesinin sebebi de budur.

İskitler Bozkır halkı oldukları için at en önemli varlıkları idi. Hunlar gibi ön-Türk olarak kabul edilen İskitler, at yetiştiriciliği, biniciliği ve at üzerinde savaş becerilerini Hunlara da aktarmışlardır. Savaş taktikleri de vur-kaç ve kıskaca alma (hilal taktiği gibi) ağırlıklıydı. At üzerinde ok-yay kullanan nadir topluluklardandı ve bu becerilerini Perslere de aktardılar. Asur Kralı İskitlerden atlı okçuluk eğitimi için insanlar tutmuş ve ordusunu bu doğrultuda modernize etmiştir.
Eski Türk toplumlarında kadın önemli bir yere sahipti. Yeri geldiğinde savaşa da katılan kadınlar devlet yönetiminde de söz sahibi oluyorlardı. Bunun en büyük örneği Tomris hatundur.
Eski Türk toplumlarında kadın önemli bir yere sahipti. Yeri geldiğinde savaşa da katılan kadınlar devlet yönetiminde de söz sahibi oluyorlardı. Bunun en büyük örneği Tomris hatundur.
TOMRİS HATUN
Pers kralı Büyük Kyros Batı’da be doğuda en geniş sınırlarına ulaşmıştı. Persler onun döneminde altın çağını yaşıyordu. Öyle ki kudretine güvenen Kyros Ceyhun’un kuzeyine gözünü dikmişti. Bu bölgede (Aral Denizinin doğusu ve Ceyhun’un kuzeyi) İskitlerin Asya kolu olan Massagetler yaşamaktalar idi. Kyros önce Massagetlerin Kraliçesi olan Tomris Hatuna mektup göndererek onunla evlenmek istediğini söyledi. Böylece o toprakları imparatorluğuna katabilecekti. Fakat Tomris teklifi reddetmekle kalmayıp Pers ordusunu arkadan vurması için oğlunu gönderdi. Saldırı başarısız olduğu gibi Tomris’in oğlu da Kyros’a esir düştü. Utanca dayanamayan oğlan intihar etti.

Bunun üzerine Tomris Hatun Kyros’a mesaj yollar. Mesajda “Güneşe yemin ederim ki kana susamışlığını gidereceğim,” der Tomris Hatun, öylede olur. M.Ö. 530 iki ordu harbe tutuşur. Heredot savaş için ” Yunan olmayanlar arasında yaşanmış en büyük savaş,” der. Massagetler birçok halkın yapamadığını yapar ve Pers ordusunu silip süpürür. Büyük Kyros bile savaş meydanın çarpışarak ölür. Tomris Hatun saatlerce cesetler arasında Kyros’un bedenini arar ve bulur. Kyros’un kafasını kan dolu bir şarap tulumuna daldırır ve cesede bakarak ” Seni, kana susamışlığını gidereceğim diye uyarmıştım” der. Heredot’un dediğine göre bu İskitlerde sık görülen bir gelenekti. Öldürdükleri düşmanlarının kafasından şarap içerlerdi.

Olaydan sonra Persler boyunun ölçülerini almış olmalılar ki bir daha kuzeye ilerlemediler. Kyros’un varisi Kambyses gözünü güneye, Mısır’a dikti.
Yorumlar
Yorum Gönder